“Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir…”

Mohawk Kabilesi

Bayağı Yaban Domuzu (Sus scrofa)

Bayağı Yaban Domuzu (Sus scrofa)

Bayağı yaban domuzu (Sus scrofa), domuzgiller (Suidae) familyasından evcil domuzunun vahşi atası olarak sayılan çift toynaklı.


Üreme

Anne yaban domuzu, bir kerede 2-7 yavru yapabilir. Yavru altı aylık olana dek üst kürkü gelişmediğinden, alt kürkündeki sütlü kahverengi şeritler görülür (pijamalı adı buradan gelir). Her yeni doğan dişi yaban domuzu 6 ila 8 ay içerisinde üreme yaşına gelir.

Yaşam şekli

Evcil domuzun tersine zamanını, çamur birikintilerinde yuvarlanmakla geçirmez. Arada bir çamur banyosu yapar, ama bu yalnızca serinlemek veya derisindeki parazitlerden kurtulmak içindir. Bayağı yaban domuzunun da domuz gibi kendine has bir burun yapısı vardır. Bu burun yapısı yemek ararken toprakta kökler, yumrular, leşler veya küçük hayvanlar bulmak açısından kullanışlıdırlar.

Yiyeceğini bulmak için eşelenmesi ve toprağı kabartıp havalandırması, yaban domuzunun ormana sağladığı en önemli katkıdır. Ancak nüfusları ormanda yeterli yiyecek bulmalarını zorlaştıracak kadar arttığında, köy ve kasabalara yakın yemlenmeye başlarlar ve ekili tarım alanlarına büyük zarar verirler. Bu nedenle yaban domuzu nüfusu kontrol altında tutulmaya çalışılır.

Yaban domuzları 15-20 bireyden oluşan sürüler halinde yaşarlar. Çiftleşme zamanı dışında sürüde yalnız dişiler, gençler ile yavrular bulunur. Dişilerine (yöresel olarak değişmekle birlikte) beniş, yavrularına ise pijamalı, moza ya da potak adı verilir. Sürü lideri en iri beniştir, sürü hareket ederken en öndedir. Sürü hareket ederken genellikle önde dişiler, ortada yavrular ve en son genç erkekler olmak üzere dizilirler.

Silah olarak da kullandıkları uzamış dört azı dişleri yüzünden azılı adı verilen erkek yaban domuzları yalnız yaşarlar. Çiftleşme zamanı sürüleri bulup dişilerlerle eşleşirler. Genel kanının aksine, azılılar dişileri için ölümüne kavga ederler. Azı dişleri iki alt çenede, iki üst çenede olmak üzere dört tanedir. Yine genel kanının aksine, azıları birbirine sürtmesinin nedeni bileylemek değildir. Alt azılar kıvrılarak uzadığından, üst azılara sürtünür, yeterince uzadıklarında domuzun ağzını açmasına engel olabilirler; bu yüzden, azılı, azı dişlerini uzadıkça kırar. Bu iş için alt-üst azıları birbirine sürttüğü gibi, ağaçlara da sürter, hatta azılarını kabuğun altına sokup kanırtarak da kırar, bu arada da ağacın kabuğunu soyar. Azılar eşelenmekte ve köklerin sökülmesinde kullanıldığı gibi, tehlike anında silah olarak da işe yaramaktadır. Domuz avı sırasında kesilen pek çok avcı ve av köpeği vardır; yaralanmalar çok ciddi, bazen öldürücüdür.

Domuzun izi keçi izine benzer, ancak farklıdır. Azılıların iki tırnağının arkasında mahmuz tabir edilen iki çıkıntı vardır, izleri kolaylıkla azılı izi olarak ayırt edilebilir.

Uzun tüylü üst kürkünü özellikle kurumuş çamur ile sertleştirilmiş bir zırh gibi kullanır. Giremediği çalı yoktur. Gündüzleri dikenli ve sık çalılıklarda yaptığı yatağında dinlenir. Geceleri yemlenir. Özellikle dolunay zamanı çok aktiftir. Vücut yüksekliğine oranla oldukça kısa kalan bacaklarına rağmen çok hızlı koşar. Boyun yapısı nedeniyle başını kolay hareket ettiremez. Hem koşu hızının yüksekliği, hem de başını hareket ettirmesindeki sınırlamalar nedeniyle çabuk yön değiştiremez.

Burnu çok iyi koku alır. Örneğin Fransa'da trüf mantarının bulunmasında eğitilmiş yaban domuzları kullanılır. Benzer şekilde, Türkiye'de dolaman diye bilinen trüf mantarı türünü arayanlar da domuz izlerini takip ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder