“Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir…”

Mohawk Kabilesi

Cırcır Böceği ve Kızılderili Hikayesi

Cırcır Böceği ve Kızılderili Hikayesi

Cırcır böceği, Gryllidae (cırcır böceğigiller) familyasını oluşturan parlak siyah renkli, yuvarlak iri başlı, kısa kanatlı, uzun antenli, böcek türlerinin ortak adı.

Genel özellikleri

2 cm boylarında olup, gündüz kazdıkları çukurlarda yalnız olarak gizlenirler, gece faaliyet göstererek hoş (!) sesleri ile öterler. Sadece erkekleri ön kanatlarını birbirine sürterek ses çıkarırlar, dişileri kendilerine çekerler. İşitme organları ön bacaklarında bulunan bir uzantıdadır. Ayrıca vücutlarının sonuna yakın arka kısımlarında, duyarlı kıllarla kaplı iki boynuzsu dikenleri vardır. Arka bacakları sıçrama görevi yapar. Fakat çekirgeler kadar sıçrayamazlar. Daha çok çorak arazide rastlanır. Bazen otluk yamaçlarda ve tarla kenarlarında görülür. Sürüler halinde ağaç ve çalılıklar üstünde yaşayanlar da vardır. Özellikle ötüşleriyle bilinen cırcırböcekleri, İlkçağ'da yararlı hayvanlar sayılır,hem Avrupa'da hem Doğu 'da alınıp satılmak için küçük kafeslerde yetiştirilirlerdi; Doğu'da aynı işlem bugün de sürüp gitmektedir. Cırcır böcekleri , bütün dünyada yaygın cırcır böceğigiller familyasındandır.

Yaşam şekilleri

Cırcır böcekleri çoğunlukla bitkisel, bazan da hayvansal besinlerle beslenirler. İlkbahar mevsimlerinde, Haziran sonlarına kadar rastlanır. Gece hoş sesleri duyulur. Dişi, yumurtalarını toprağa bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar tam bir kış geçirir. Bunlar ergine benzerse de kanatsızdır. Erginleşene kadar 8-11 defa deri değiştirirler.


Cırcır Böceği Hikayesi (Kızılderili Kültürü)

Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri kızılderilidir yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda çalışma yapan işçilerin, araçlarının çıkardığı gürültü ve araçların korna sesleri arasında ilerlerken Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler ve aranmaya başlar arkadaşları bu gürültüde arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler.

Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya devam eder.

Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür, arkadaşı da arkasından takip eder ve o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar.

Arkadaşı Kızılderiliye "Senin insanüstü güçlerin var! Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar.

Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini söyler.

Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir çok insan bozuk para sesinin ceplerinden düşen bir paramı diye sesin geldiği yöne doğru bakar Kızılderili arkadaşına dönerek; "Gördün mü? Önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğine bağlıdır. Herşeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin..." der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder